Tarihi Komşularla Öğrenmek Konferansı Gerçekleştirildi

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü ve Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı Tarih Okulu Topluluğu tarafından “Tarih ve Medeniyet Konuşmaları” etkinlikleri kapsamında düzenlenen ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Şeref Üyesi Prof. Dr. İsenbike Togan’ın konuşmacı olarak katıldığı “Tarihi Komşularla Öğrenmek” isimli konferans 16 Mart 2018 tarihinde Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Togan, konuya ilişkin ilk açıklamasında insandan hareketle bireyin kimliğini hiç kimsenin olmadığı metruk bir yerde değil, ait olduğu sosyal çevre içerisinde öğrenebileceği bilgisine yer vererek milletlerin tarihini öğrenmede de çevrenin ve komşuların iyi bilinmesi gerektiğini belirtti. Tarihi doğru öğrenme ve anlama noktasında bu konunun önemli olduğunu hatırlatan Togan, bizlerin tarih öğrenirken çevre ile değil odak noktası ile hareket etme anlayışına daha fazla sahip olduğumuzu ifade etti. Togan, kişinin kimliğini bulma çabası ile tarihi öğrenme çabası aynı olduğunda tarihi anlama noktasında yöneltilen pek çok soruya cevap bulabileceğimizi söyleyerek “Türkler tek bir yerde bulunmamış oldukları için her gittikleri yerdeki komşularını öğrenecek olursak dünya tarihini öğrenmiş oluruz. Bu açıdan komşularla ilişkiler, komşuları tanımak çok önemli. Biz tarih öğrenmede bu yolu pek tercih etmedik. 19’uncu yüzyıldaki milliyetçilik ve milli kimlik akımlarının ardından daha çok Türklere bakmaya, Türklerle ilgilenmeye başladık. Daha önce de Müslüman ülkelere bakılıyordu ve Hz. Nuh'tan gelen bir tarih anlayışı vardı. O anlayış da İslamiyet dışındakilere bakmıyordu. Türklerin Orta Asya tarihi içerisinde yer almaları, Hunlardan itibaren tarih kitaplarına girmeleri Avrupalı tarihçilerin Fransız İhtilali’nden önce Türklerin, Tatarların ve Moğolların tarihi olarak Çin kaynaklarından yaptıkları tercümeler yoluyla gerçekleşir. Orta Asya Türk tarihine ilişkin bilgilerimiz bu zamanda başlar. 20. yüzyılda yapılan Türkçe tercümeler öncesinde Batılı kaynaklar Fransızca bilen tarihçilerimizce araştırılıyor ve anlaşılıyordu. Bu tercümelerde Çinlilerin tarihe bakışını yansıtan şecere şeklinde bir tarih anlayışı var. Tarih öğrenmek, anlamak için öğrenmektir. Tarihe hangi açıdan baktığımız çok önemlidir. Çinlilerin tarih anlayışında kendilerini tanımlarken komşularından yararlandıklarını görürüz. Türkler hakkında pek çok bilgimiz Çin kaynaklarından gelir. Tarihe tepkisel anlayışlarla bakmak yerine, geçmişi anlamaya çalışmak geleceğe açılan bir pencere gibidir.” dedi.
 
Ek Resimler
Bu içerik 22.03.2018 tarihinde yayınlandı ve toplam 277 kez okundu.