MEDENİYET BAĞLAMINDA TÜRK İSLAM SANATI KONFERANSI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Prof. Dr. Hüsrev SUBAŞI-Medeniyet Bağlamında Türk İslam Sanatı
 
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü ve Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Tarih Okulu Topluluğu tarafından düzenlenen ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüsrev Subaşı’nın konuşmacı olarak katıldığı “Medeniyet Bağlamında Türk İslam Sanatı” adlı konferans 24 Nisan 2018 tarihinde Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Salonu’nda gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Hüsrev Subaşı konuşmasında Edirne'yi görmeden, havasını teneffüs etmeden Türk kültür ve medeniyetini anlamanın mümkün olmadığını belirtti. Edirne’de yer alan Eski Camii’nin yazılarını görmeyen bir göz, Üç Şerefeli’nin kapısının önündeki kitabelere hayretle bakamayan bir bakış ile Selimiye’nin ihtişamıyla tanışmamış bir ruhun yaşamadığını vurgulayan Prof. Dr. Hüsrev Subaşı, sahip olduğumuz coğrafya ile iftihar etmeyi ancak kültür, sanat ve medeniyet miraslarını tanımakla başarabileceğimizin altını çizdi. Hz. Mevlana’nın bir sözünde olduğu gibi bir gözümüzü kapamakla güneş asla yok olmayacağını ifade ederek “Bu topraklar bugün bu bayrağın altındaysa Selimiye’nin varlığına bağlıdır. Yabancı heyetler ile gerçekleştirilen müzakereler neticesinde Edirne’nin Yunanistan’a verilmesi söz konusu olduğunda Selimiye’yi ne yapacaklarını ve nereye koyacaklarını bilememişlerdir. Bu manada Selimiye nedir? Niçin önemlidir? Taş üzerine taş konulu bir binadan mı ibarettir Selimiye? Türkiye’de çok sayıda mimarı yapı ve camii vardır. Selimiye gerçek ve tam manasıyla Müslümanların Allah’a dönük ibadetlerini gerçekleştirmeleri esası ile yapılmış bir ibadethanedir. Ancak Selimiye’nin asırlara yayılan ve kıyamete kadar sürecek misyonu bu temelin çok üzerindedir. İstanbul, Selimiye gibi mimari eserlerin yer aldığı bir şehirdir. Çocukluğumuzun ve gençliğimizin geçtiği İstanbul’a bugün dönüp baktığımda vicdanıma şehrin güzelliklerinin hakkını verip veremediğimi soruyorum. Bu manada yaşadığınız kenti, kültürünü, tarihini ve eserlerini tanımanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yaşadığı kentin güzelliklerine vakıf olabilmiş ve o kentin güzelliklerini tanıma fırsatı bulabilmiş kişilerin yürüyüşleri, konuşma tarzları, olaylara yaklaşımları ve insani münasebetleri bile değişir.” dedi.
 
 
 
Ek Resimler
Bu içerik 30.04.2018 tarihinde yayınlandı ve toplam 320 kez okundu.