GEÇMİŞTEN BUGÜNE BOZKIRDAN ESİNTİLER: KAĞANLAR TİGİNLER, KONÇUYLAR BİR DENEYSEL TARİH ÇALIŞMASI 2

İnsanoğlunun örtünme içgüdüsü ve doğal olaylardan korunma gereksiniminden doğan, giyim kuşam kültürü, tarih öncesi çağlardan başlayarak günümüze kadar gelmiştir. Giysiler dönemlerin, ülkelerin, toplulukların veya kişilerin özelliklerini yansıtan önemli objeler, kültürlerin en canlı belgelerinden de biri olmuşlardır. Toplumun sınıflara ayrılmasıyla giysiler arasındaki farklar da artmış, yaşanan bu gelişmeler tarihin her döneminde olduğu gibi giyim kuşama da yansımıştır.
Giyimin en önemli parçası olan başlıklar veya şapkalar günümüzde her ne kadar bir aksesuara dönüşmüş olsa da tarih boyunca her zaman basit bir aksesuar olmanın ötesinde olmuştur. Şapka hava koşullarına karşı koruyucu görevinin yanında bizlere insanların sosyal statüleri, politik görüşleri, dini inançları ve hatta meslekleri hakkında bilgi veriyordu.. Şapkalar çoğumuzun tahmininden daha önce bir dönemden, milattan önceden beri varlar. Üstelik var oldukları andan itibaren de çeşitli şeyler sembolize ediyorlar. Bunlardan en belirgini ise sosyal statüdür.Arkeolojik çalışmalar bize Hun, Göktürk ve Uygur hükümdar taçları ve başlıklarının nasıl olduğunu göstermiştir. Bunun yanı sıra soylu hanımların taçları, perukları ve baş süslemeleri oldukça zengin verilerdir. Budist mağaraların zengin bağışçıları olan Uygur kral ve prenslerinin başlıkları ise Çin veya Hint kültüründen ayrı bir yerde dururlar. Yönetici ailelerden olmasa da statüleri yüksek olan Kara Kam yani kadın şamanların cenaze başlıkları de dönemin inançları hakkında bize bilgi verir.
Sergimizde karşılaştırma amaçlı iki kategori bulunmaktadır. İlki günümüzdeki Kazak, Özbek, Uygur ve Saha gibi Türk topluluklarının tipik giysi unsurları ve ikinci olarak ise 3600 yıllık bazı Taklamakan Mumyalarının başlıkları, M.Ö VI. Yüzyıla ait kam kadın başlığından başlayarak Hun hükümdar tacı, Bilge Kağan tacı ve Uygur prens ve prenses başlıklarıyla 12 yüzyıla kadar olan toplam 25 adet arkeolojik verinin rekonstriksüyonlarından ve fotoğraflarından oluşmaktadır. Özellikle bozkır kültürüne ait başlıklar olup da Çin kültüründe derin izler bırakmış olan başlıklardan da örnekler verdik. Örnek aldığımız fresk, kabartma, heykel gibi verilerin orijinal resimlerini ve açıklamalarını da sizlere sunduk. Dönemi daha iyi anlatabilmek amacıyla dönem makyajlarını da aslına uygun yansıtmaya çalıştık. Ayrıca dönemin kozmetik malzemelerini de hayata geçirip izleyicilere sunduk.
Bu çalışmada Orta Asya’daki İslam Öncesi Türk eserlerini görme şansı bulamamış öğrencilerimize o kültürü anlatabilmek, anlayabilmek için de eserler hakkında bilgi toplamak, dönemin tarihini, kültürünü kavramak ve en nihayetinde onu giyerek o ruha bürünmek gibi bir amacı olan farklı bir öğretim metodu kullanılmıştır.
Rekonstrüksiyonlar gerçekleştirilirken keçe, kumaş, seramik hamuru, folyo ve çeşitli taşlar kullanılmış olup, mankenlerin çoğu kendi öğrencilerimiz ve misafir tarihçi hocalarımızdan oluşmaktadır.
​​​​​​​​Prof. Dr. Tilla Deniz BAYKUZU

Ek Resimler
Bu içerik 15.04.2025 tarihinde yayınlandı ve toplam 33 kez okundu.